Seni düşünmek neye benziyor?
Çocukken geceleri çok korkardım. Her gece annemin koynunda bile o kadar korkardım ki kıyamet kopmuş, yeryüzü tarumar olmuş ve ailem, arkadaşlarım, herkes, yeryüzündeki bütün canlılar göçüp gitmiş ve yalnızca ben kalmışım gibi hissederdim. Gündüz olunca arsızca bir keyifle hiç akşam olmayacakmış gibi parıldayan güneşin altında oynar ve eğlenirdim. Ama akşama doğru korkularım da yaklaşırdı. Hiç bir zaman öğrenemedim o korkunun kaynağını. Büyüdüm ve çok zaman geçti. Ama o korkuya benzer bir korku sarıyor beni zaman zaman. Yalnızlığın korkusu... Kalabalıkların ortasında yaşanan yalnızlık... Kendimi evrenin dışında bir yerde yıldızsız kapkaranlık sonsuz bir uzay boşluğunda iradesiz dolaşıyormuşçasına yalnız hissediyorum. Evet yeminler olsun ki abartı değil bu. Neyse ki sen yetişiyorsun yardımıma. Seni düşünmek o anda, bir elin elimden tutup beni bir nehrin kenarına, ya da bir cennet bahçesine çekmesine benziyor. Ve vazgeçemiyorum seni düşünmekten geceler boyu... Yoksa çok korkuyorum.
güzel...
YanıtlaSil