6 Şubat 2012 Pazartesi

Hayat Tevafukları Sever

Birbirinden ayrı çok sayıda tesadüf birleşerek tamamen farklı bir tevafuk meydana getirebilirler mi? Sanırım bugün bu soruya cevap olabilecek bir olay yaşadım. Yakın zaman önce İstanbul'da iş buldum ve  çalışmaya başladım. Geçen cumartesi işteyken, hiç hesapta yokken işverenim geldi ve bir proje için benden pazartesi, yani bugün, Karaköy'de perşembe pazarından uygun manometre bakmamı istedi. Bugün sabah uyanır uyanmaz perşembe pazarının yolunu tuttum. Aradığımı bulmak için birçok dükkan dolandım, bir çok iş merkezine girip girmeme konusunda kararsızlıklar yaşadım ama en sonunda Necati bey caddesinde uygun bir iki örnek buldum. Çalıştığım Şirket  Havalimanında, işe gitmek  için Kabataş-Bağcılar hattından Aksaray metrosunda aktarma yapıp gidecektim. Karaköy durağında bekleyen tramwaya binecektim ki büfeden bir şeyler almak için bekleyip sonraki tramwayı bindim. Aksarayda inip metroya doğru epey yol almıştım, son anda Aksaray'da resmi bir kurumdan yapmam gereken bir iş olduğunu hatırlayıp, haftaiçi başka fırsat bulmam,bari işimi halledeyim diyerekten geri döndüm. İşimi hallettim. Metro istasyonua girip, bekleyen iki metrodan soldakine bindim rastgele. İlk vagona binecektim ki tamamen anlamsız bir hisle ikinci vagona girdim. Biraz ilerledim. Boş bulduğum değil de içimden gelen bir koltuğa oturdum. Tam karşımda bu şehirden bin km uzakta bir lisede birlikte okuduğumuz, yedi yıldır görüşmediğim lise arkadaşımı gördüm. Sormadım ama muhtemelen arkadaşımın da o metroya binene kadar seçimlediği bir küçük hikayesi vardır.

5 Şubat 2012 Pazar

Kanıksanmamış His

Büyüyorum, sanki sıradanlaşıyor her şey.
Büyüyorum, alışıyorum sensizliğe.
Yaşamak... sulusepkenli bir gecede
su geçiren ayakkabılarla çamurlu bir yolda
saatlerce ve bilinçsizce yürür gibi.
Yaşamak... oturup dinlenmeden zamanın kıyısında
fikirlerim yaşlanır, hislerim çürür gibi.
Alışıyorum düştükten sonra kalkmaya..
Kaybetsem bile bavulumu mesela
şehirlerarası otobüs yolculuğunda
olgunlukla karşılıyorum
hatıralarla yüklü bir bavul olsa da.
Yılların sabrıyla kazanılmış olsalar bile
en anlık sevinçler sanki sıradan,
sanki geçmişte bir benzeri yaşanmış gibi.
Alışıyorum büyüdükçe sensizliğe
ancak alışmadıklarım da var hala,
kanıksayamadığım hislerim her seferinde…
Mesela kuş sesleri
güneşli bir bahar sabahında,
mesela yağarken bir kırkikindi yağmuru
gözlerini hatırlayışım toprağın kokusunda,
o an seni sevmek gözlerimi kapadığımda;
hala tanımlanmamış
hala sıradanlaşmamış
hala alışılmamış
hala heyecan dolu, hala taptaze,
öylece duruyor yüreğimde, her seferinde.